Milli Eğitim Bakanı Yılmaz: - "(Öğretmen alımları) Mülakat devam edecek. Alfabeyi bildi diye bir öğretmene evladınızı teslim eder misiniz? Öğretmenin biliyor olması yetmez, bildiğini anlatabilmesi önemlidir".
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, öğretmen alımlarıyla ilgili, "Mülakat devam edecek. Alfabeyi bildi diye bir öğretmene evladınızı teslim eder misiniz? Öğretmenin biliyor olması yetmez, bildiğini anlatabilmesi önemlidir." dedi.
Yılmaz, Kilis 7 Aralık Üniversitesinde düzenlenen "Gençler Buluşuyor" programında AK Parti'nin eğitim alanında yaptığı hizmetleri anlattı.
Özellikle son yıllarda eğitime ciddi bütçelerin ayrıldığını hatırlatan Yılmaz, gelişmenin ve kalkınmanın en önemli maddelerinden birisinin eğitim olduğunu vurguladı.
Konuşmasının ardından öğrencilerin sorularını da yanıtlayan Yılmaz, bir öğrencinin öğretmenlere yönelik mülakatın devam edip etmeyeceğini sorması üzerine Yılmaz, "Mülakat devam edecek. Alfabeyi bildi diye bir öğretmene evladınızı teslim eder misiniz? Öğretmenin biliyor olması yetmez, bildiğini anlatabilmesi önemlidir. Bildiğini anlatabiliyor ve onu ikna edebiliyor olması lazım, beden dilini kullanabilmesi lazım. Öğretmen lider kişiliktedir ve kendine öz güveninin olması lazım. Bunlar bizden önceki kanunda da vardı ama geçmişte uygulanmadı." diye konuştu.
Geçen aylarda İstanbul Ümraniye'de bir ilkokul öğretmeninin, tahtaya yazı yazan öğrencisini azarlayıp tokat attığı görüntüleri hatırlatan Yılmaz, bu durumun kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, o öğretmenin test sistemiyle geldiğine dikkat çekti.
- Öğretmenlere psikoteknik belgesiMülakat sisteminin öğrencilerin yararına olduğunu aktaran Yılmaz, şöyle devam etti:
"Mülakat yetmez bunun yanında bir de psikoteknik sınavı yapılsın diye Milli Eğitim Komisyonuna teklif getirdi muhalefet partisi. 'Dediğiniz doğru eğer isterseniz destekleriz ama öneriyi siz verin.' dedik. Şimdi bilgi çağındayız. Bir öğrenci bir konuyu internetten iyi araştırırsa öğretmeninden daha iyi bilebilir mi? Bilir. Sınıfa geldiğinde o konuyla ilgili öğretmene sorular sorup da öğretmenin kendisi kadar bilmediğini gösterebilir mi? Tabii ki gösterir. O zaman öğretmenin böyle bir konu hakkında kendisini yetersiz gösteren bir öğrenciye karşı reaksiyonu nasıl olacak. Dolayısıyla öğretmenleri de ilave bir testten geçirdikten sonra öğrenciyle yüz yüze getirilse daha iyi olur diye düşünüyorum. Mülakat şart ama bunu adaletle yapmak lazım. Evladınızı görmediğiniz birisine teslim ediyorsunuz sadece puanı yüksek diye. ODTÜ mezunu seri katil olsa teslim eder misiniz? Birinin notunun yüksek olması ona evlatlarını teslim edeceğiniz anlamına gelmez."
- "Aile birleşmesi öğretmenin yanında oluştu"Bakan Yılmaz, öğretmenlerin eş durumundan tayin olduğunu, bu nedenle Doğu ve Güneydoğu'da öğretmen bulabilmenin zor olduğunu, bunun öğrencilere de olumsuz yansıdığını söyledi.
Bir öğretmenin, öğrencisinin ailesini, ders çalıştığı ortamı, ailesinin gelir durumunu bilmesi gerektiğine işaret eden Yılmaz, bir yılda öğretmenlerin bunu anlamasının zor olduğunu kaydetti.
Temel amaçlarının öğrencileri en iyi şekilde yetiştirmek olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Onun için de biz yasa değişikliği yaptık. Dedik ki, aile bütünlüğü tabii anayasa koruması altında ama eşi polis ise öğretmen polisin yanına gitmeyecek, polis öğretmenin yanına gelecek. Eşi mühendis ise eşi mühendisin yanına gitmeyecek, mühendis öğretmenin yanına gidecek. Eşi kaymakam ise kaymamak öğretmenin yanına gidecek. Dolayısıyla aile birleşmesi öğretmenin yanında oluştu. Muhakkak ki öğretmenlerimizin özel durumlarını dikkate alacağız ama öncelikle 18 milyon öğrenci diyoruz." diye konuştu.